Açılmış yollarda yürümek neye yarar ki? Yönü zaten belli olan yol, yol bile değildir: Yol, yönsüzlüktür. (Bir arabaya takılmış bir pusula, hiç durmaz, dönüp durur...) Yolun yönü, yol açılırken belirlenir --Açıldıktan sonra da, artık, zaten bellidir: Belirli bir yola girmek, belirlenmiş (bir) yön(ler)de yürümektir. Sahici yürüme, yol açmadır. Yolu yol yapan, yola çıkma edimidir. (Gerçek yollar da öyle açılmaz mı zaten: Dinamit ekipleri, ekskavatörler, greyderler -- bir gürültü, bir patırtı: Sonra, dümdüz asfalt üzerinde kayıp giden lastikler...) Açılmış, hazır yollarda yumuşak yumuşak dönüp duran tekerlekler ne anlarlar ki, yol asıl nedir – ya da, salt, yol nedir...? Yolu gerçekten bilen, yolun gerçekten ne olduğunu bilen, yolda dönüp duran tekerlek değildir: kazmadır, kürektir, dinamittir -- tekerlekler terlemezler... Yolu, yürüyen bilmez: açan bilir. Yürüme, Oruç Aruoba Bazen beklersiniz, öylece beklersiniz. Tüm gücünüzle direnir ve sabredersiniz. Rakibinizin iyice yaklaşmasına izin